LEMAN DERGİSİ VE SİMON SOYU İŞ BİRLİKÇİLERİNE MUSAB YASİR ÖZEN’DEN MEKTUP VAR

LEMAN Dergisi Ve Simon Soyu İş Birlikçilerine MUSAB YASİR ÖZEN’den Mektup Var

LEMAN DERGİSİ VE SİMON SOYU İŞ BİRLİKÇİLERİNE MUSAB YASİR ÖZEN’DEN MEKTUP VAR

Leman Dergisi, Türkiye’de yayımlanan ve merkezi İstanbul Beyoğlu’nda bulunan sözde mizah ve karikatür içerikli yayınlar yapan, Fransa özentisi bir kuruluş. Dün alçakça bir karikatür çizimi ile toplumda infial oluşturup gündeme geldiler. Leman Dergisi ve Lut kavmi atığı işbirlikçileri, çalışanları her hal baş başa verip fikir teatisi yapmış olacaklar ki… Bizler zaten LEMAN Dergisi Ailesi olarak mezhep yönünden soysuz, ahlak yönünden alçak insanlarız, lakin bu sıfatlarımızı toplum nezdinde daha köklü ve derinlemesine nasıl tescilleriz diyerek… Yaradan’ın bizzat övdüğü, iki cihan serverimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’mi (yazmakta bile imtina ettiğim) karikatürize etme gibi bir gevşekliğe soyundular. LEMAN Dergisinde yayınlanan bu içerikler, Türkiye’nin 81 ilinde milyonlarca kişinin şiddetli tepkilerine, öfkelenmelerine, tv başında yumruklarını sıkmalarına sebep oldu. İstanbul’da binlerce kişi foseptik çukuru LEMAN Dergisi Bürosu’nu basarak yakıp, yıktılar. Yoğun şikayet ve tepkiler üzerine LEMAN Dergisi ve yönetim kadrosuna emniyet mensupları operasyon düzenledi ve 85 milyon bu soytarılarından yarı çıplak, beyaz donlarıyla nasıl derdest edilip, ceza evine paket edildiklerine şahit olup birebir gözlemlediler.

LEMAN Dergisi

LEMAN dergisi’nin geçmişten günümüze yayın politikaları hem edebi yönden hem ahlaki yönden ele alacak olursak, edebi eser ve yapıtlar bir toplumun dini inanç, örf, adet, kültür ve ananelerinde ayda tuttuğu ölçüde, daha açık ifade ile duygu ve düşüncelerine tercüman olduğu minimalde toplum için sanatsal bir değer taşır. Aksi durumlarda toplum ile özdeşleşmeyen eser o toplumun eseri olmaktan çıkar, başka hesaplara hizmet eden bir aparattan öteye gidemez. Yazımıza sebep simon soyu gurubun hazırladığı LEMAN Dergisini elimize aldığımızda içerik, yazı, kurgu ve karikatürlerin kutlu Türk nesli ile hiçbir yönden bağdaşmadığı, inanç ve kültürel değerlerimizi yansıtmadığı gayet net anlaşılacaktır. LEMAN Dergisi içerik olarak anadan üryan çizimler, gayri ahlaki ağır diyaloglar, hiçbir aile bireyinin katlanamayacağı kurgular ve sapkınlığa dair ne varsa bünyesinde toplanmış leş bir mecmuadır. Bu üslub ve tarzda içerik hazırlayan şahısların droid dünyalarına ve aile yapılarını tahmin etmek, hiçte zor olmasa gerek.

Küresel dünyada islam’ın yegane sancaktarı olan Türkiye gibi bir ülkede ilgili şarlatanların kalkıştıkları bu alçaklık dehşet verici bir gerçekliktir. Komedi ve karikatür mahrumiyeti altında kainat güneşi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e dil uzatma bedbahtlığı’na kalkışan bu köpeklere ilahi mukadderat gerekli cevabı mutlak sürece verecektir. Nasıl ki Fransa’da aynı terbiyesizliğe kalkışan charlie hopkins dergisinin elim sonunu gördüysek LEMAN Dergisi be iş birlikçilerinin devam eden zaman sürecinde başlarına ne tür talihsizlikler geleceğini gözlemleyeceğiz. Leş LEMAN Dergisi ve ilgililerini tek tek lanetliyor, yaptıkları bu alçakça hareketlerden dolayı haklarında en adil mukadderatın tecelli etmesini diliyoruz.

Musab Yasir Özen

“Baş koymuşuz bu sevdaya”  / “ALLAH YOL DAVA İDEAL…”  

“Musab Yasir ÖZEN”

Musab Yasir Özen

www.musabyasirozen.com.tr

UĞUR GÜVEN

YENİ DÖNEM TOPLUM MODELİ

Yeni dönemde insanoğlunun ve insan kızının yaşama modeli kişinin kendi öz kültüründen uzak konformist, popülist ve açık ara egoizmin merkezini yaşamaktadır. Ahlaki kuralları yaşama da zorluk çekebilen fıtrat olgusunu kendisine göre yorumlayan bencil bir toplum modeli oluşturuldu. Bu toplum modeline verilen kimlik “özgür” olma, özgürlükçü ve her şeyin kendisine verilmiş bir haktır, zihniyetini yaşatan suni bir popülist modeldir. Milenyum çağı diye adlandırılan yeni dönem sloganını, maalesef ki Toplumsal deformasyon, ortamsal parçalanmayı ve Ailesel şuuru yitirmeyi hedeflemiştir. Bunun baş mimarisi ve patronu “Kapitalist “düzen ve sanatçı şablondur.

Ahlaki değerlerin kayboluşunun ana merkezi TikTok’uların ve benzer dijital haberleşme platformlarının gelişmesi ve yaygınlaşması ile toplumların yoldan çıkması başarılı bir şekilde sağlanmış oldu. Hz.Muhammed (s.a.v) Kendi yaşadığı tarihten kürtçe kırna 14 da diye adlandırılan yani her bir kırnanın 100.yıl olarak hesaplandığında Buda 20.Y.Y tekabül ettiği ve ALLAH Resul’ünün öngörüsünün mükemmel bir hakikati ve gerçeği ortaya koyduğuda aşikardır.

Böyle bir durumda kişinin kendini koruma zırhı delinmiştir. Yani nefsi, irfan kaybolmuştur. Ahlak betonlaşması parçalanmış, bir karanlık yola evrilmiştir. Savaşların yoğun, insan ölümlerinin basit ve demogratif yapıların hızlı bir şekilde değişmesini isteyen budala beyinlerin gönüllü esirleri haline geldi. Toplum yaşam biçimi fiziksel, düşünsel ( fiziksel üretebilme) yetisini kaybetmiştir. At gözlüğü takıp sadece toz pembe bir filmi canlandıran, birer figüran ve navigasyon misali her yolu mübah Sayan bir toplum algısı yaratıldı. Şimdiki “Tanrı bilinci”ni aşılayan “Tanrı” paradır prodigmasını insanların beynine hızlı bir şekilde nüfus ettiren, köhne bir yapının esiri haline geldi, toplumlar. Her zaman savaş halinde olan iyilik ve kötülük kazananı da maalesef kötülük oldu.

GÜVEN UĞUR

Kötü algı, toplumların ahlaki düzenini bozan ve buna karşı insanların daha da karanlığa gömülmesi de işler acısıdır. Yeni Dünya düzeninde insanların tek tipleşmesi gelecekteki nesillere bırakacağı düzen, kırık ayna ütopyası hayal kırıklığı olacaktır. İnsan toplum aynası değil, insan kötü doğurma mekanizması haline gelecektir. Yani İsrafil’in üflemesine gerek kalmadan , Kıyameti koparan bir zihniyet modeli oluşturacak. Özenti her insanın hayatında boy gösterip, kopyasıymış gibi birbirini kopyala yapıştır, maksadı oluşturulmuştur. Kendisiymiş gibi zannedip aslında bir kumanda ile yön veriyor ve her yöne istekli bir şekilde koyulabilen sürü psikolojisi oluşturuldu, bağnaz anlayış bir elektrik ( parça, parça) düşünceler, serpiştirildi toplum inine.

Toplumların ve bizim bu mekanizma karşısındaki duruşumuz nasıl olmalı. Ailesel temel taşının anne, babaya düşen ailede iyi bir ahlak sevginin, saygının yoğun bir şekilde nüfuz etmesi, tarihini, dini inançlarını, etnik, kültür, folklorik, sanatsal manevi bağı güçlü tutulması ve bu şekilde kapitalizmin panzehri üretilmiş olacaktır. Böyle bir dönemde muhafaza kasamız ilki, ve ALLAH’a yakın fena fillah olmaktır.

23.12.2023

UĞUR GÜVEN

www.musabyasirozen.com.tr

error: İçerik korunuyor !!!