NECİP FAZIL
Yaşadığımız zamanlar, sonrası ve öncesi… Geçmiş ve gelecek… Şimdi bulunduğumuz anları anlıyoruz, biliyoruz az çok. Ama öncesini bilemiyoruz. Sadece tahminlerimiz var. Bu yüzden geçmiş ve gelecek arasındaki köprülerden faydalanmamız, onların yaşadıklarından ders almamız ve Fikirlerini gelecek için değerlendirmemiz lazım. Hiç kuşkusuz ki en güvenilir ve zamanına göre en dayanıklı köprülerden biri Necip Fazıl Kısakürek’tir.
Yaşadığı zamandan günümüze ışık tutmuştur sanki ve bugünlerde ne olacağının tahmin ve tahlilini o zamanlardan yapmıştır. Şiirlerin‘de ahir Zaman fitnelerini ve ahlak yoksunluğu kinayeli anlatımla dile getirmiştir. Hiç kuşkusuz “iğreniyorum” adlı yazısında yine memleketin o zamanki halinden bahsetmiş ve bize geçmişteki insanlarında gerçek yüzünü göstermiştir. Derinlemesine bakacak, inceleyecek olursak eğer, şimdiki zaman insanlarının o zamandan farkının olmadığını görürüz. Her yılda “ Görmedim, duymadım, bilmiyorum” u oynayan insanlar olduğunu fark ederiz.
Necip Fazıl bu yazısında diyor ki : “Gördüğü şeyi nasıl görebildiğini izahtan acizken gözüyle görmediği için Allah’ı inkar eden maddeciden iğreniyorum!” Her kelimesine, her cümlesine ayrı anlamlar yükleyen Necip Fazıl yine anlatmış işte sapıtmışların biz inananlar gözünde nasıl olduklarını. Tutarsız davranışlar sergileyip maddeci tavırlarıyla maddeyi de ispat edemiyorlar. “ Ağlayamam, anlayamam, içini kanatamayan, yumruğunu sıkamayan, insandan… İğreniyorum” diyor Necip Fazıl. Duygularını gerçek anlamda yaşamayan ve bir nevi iki yüzlü insanlardan, içine ise dışı olduğundan farklı durandan iğreniyor.
Zamanımızda da böyle değil midir bu? İçi farklı dışı farklı. Kalbi kinle kinle, şefkatle dolu ama bunu yine insanlara yansıtamıyorsa gönül evinde sorun var demektir. Gönül evini temizlemeden misafir çağıramazsın. Öyle basit ve üzerinde düşünülmeyesi konular değil bunlar. Necip Fazıl’ki en duru en pak şekilde anlatmış insanların iç dünyasını. Aslında bütün insanlığın görüş ve düşüncelerini kelimelere çok iyi aktarmış ustaca kullanmış ve arkasından gelen çıraklara son derece başarılı, güçlü bir Önder olmuştur.
Biz ki yarım sayfalık bir sayfalık yazılarla Necip Fazıl’ı anlatamayız, asla onun kadar usta olamayız ama çırağı olmak son derece onur ve gurur meselesidir. Necip Fazıl’ın ne söylediklerini, ne anlatmak istediklerini tek bir kişi anlatamaz tahlil Edip sentezleyemez. O yüzden Necip Fazıl’ı kendi dilinden dinlemeli, kendi dilinden okumalıyız. İyi ki Necip Fazıl Kısakürek üstadımızın çırağıyız vesselam.
Musab Yasir Özen
www.musabyasirozen.com.tr