Üstad
Paylaş :
Facebook
X
LinkedIn
Pinterest
Reddit
Tumblr
Mix
XING
WhatsApp
Konu Başlıkları

Büyük Doğu İdeolocya Örgüsü

Musab Yasir Özen

 

Gerçek İslam, yeni vecd, gerçek İslam yeni yurt.

 Gerçek İslam ne Yobaz, ne put adam ne bozkurt.

Büyük Doğu İdeolocyasıİslam’ın emir subayı olan ve İslam‘dan zerre feda etmektense tüm varlığını ateşe atmayı tercih eden gerçek aşkın, vecdin, imanın, ihlasın, Nizam’ın ne olduğunu gösteren bir ruhtur. “ Büyük Doğu Davası” adına aile, eş, dost, akraba ve kardeşini dahi hiçe Sayan ve Resulullah ( S.A.V)’in tüm emir ve yasaklarından zerre şaşmayan, sahabe mayasıyla mayalanmış Büyük Doğu Davası’nın edep derecesi o noktadadır ki; kendisine örnek olarak yalnız Sahabe-İ Kiramı alır. Çünkü peygamberleri örnek almayı, doğrudan güneşe bakmak gibi Çetin ve ağır bir sorumluluk olarak görür, onun yerine onun mukaddes sahabelerini göklerdeki yıldızlar bilip onları takip eder. Onları eleştirmek bir yana onlara karşı en ufak bir zannı bile hıyacet sayacak şekilde bir ahlak manzumesidir. “ Büyük Doğu” anlayışı. Âlemlerin tek yaratıcısı şek siz, şüphesiz bir olan Allah (c.c) ve onun kelamını bu ahlak penceresinden süzüp, ona gelecek her türlü saldırıyı, her harf için binlerce binlerce canını feda etmek suretiyle def etme gayretine girer. Büyük Doğu’da Allah buyruğu ve Resul ölçüsü ile sahabe içtihat’ından süzülen ak ve temiz süt içilir ve bu süt ki davanın özüdür.

Büyük Doğu İdeolocyası, bu ölçüler ışığında tüm Müslüman’ları bir Sayan ve müslüman’ların hiçbirini tek bir adım dahi öne çıkartmadan ve onların gerçek kıymetlerinin takvalar olduğunun idrakinde olarak hiçbir tarikat cemaat, cemiyet ve zümreye ayrıcalık tanımaz. Ve dahi bu cemiyette yer alan herkese sadece Müslüman oluşundan ötürü bir kıymet yükleyen “Büyük Doğu Davası” yalnız ve yalnız hakiki ve ihlaslı Müslümanlarla bir yolda yürümeyi kendine şeref bilir.

Büyük Doğu İdeolocyası’sına göre, tek gerçek idare şekli Allah ve Resulü‘nün emrettiği Şeriattır. Her Müslümanın savunması ve yaşaması gereken Şeriat ne kadar günümüzde toplumumuza uzak olursa olsun ondan uzak durmak Allah ve Resulü‘nden uzak durmaktır. Necip Fazıl KısakürekAllah ve Şeriat” adlı şiirinde konuyu en güzel şekilde özetler.

Büyük Doğu İdeolocya Örgüsü Musab Yasir Özen

Ne iştir yarı iman, yarı inkar giderler,

   Güneşe var derler de, ışığına yok derler.

Bize öğretildiği gibi İslam güneşinin ışığı şeriati kabul etmeyen, sözde kabul etse de hayatına tatbik etmeyen kişilerin adı Marka müslümandır. Ve Büyük Doğu ile uzaktan yakından alakası yoktur. Üstat Necip Fazıl KısakürekBüyük Doğu” ve mensuplarının ölçüsünü şu şiirde çok güzel anlatmaktadır.

Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim,

sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim

 

Bu ölçüyü hayatlarına uygulamayan, İslam’ı ve Şeriatini kendi nefislerine kurban eden bu güruhun, Büyük Doğu’nun ihlaslı Müslümanlarının yanında olmayacakları aşikardır. Zira bu zorlu yolda sadece Sebatlı, ihlaslı Müslümanlar yer alır.

Büyük Doğu İdeolocyası’nda ırkçılık, kavmiyetçilik , putlaşmış şahıslara tapınma ve ham safta kaba yobazlara sığ islam görüşüne yer yoktur. Bu çatı altında İslam’ın her neferi bir elmas olup diğerlerinden ayrılan tek özelliği daha önce de belirttiğimiz gibi kavmi değil takvasıdır. Hiçbir zaman, hiçbir şart altında görüşünden zerre feda etmeksizin yaşayan Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu’nun, Türk ırkını yüceltmesi ve onun İslam öncesi hallerini göklere çıkartarak Türk’lerin İslam’la yükselmesini değil de İslam’ın Türklerle yükselmesi gibi İslam’ı Türkçülüğe lokomotif yapmak gibi gafil fikriyatlar Büyük Doğu’nun kapısından dahi geçemez.

Büyük Doğu İdeolocya Örgüsü Musab Yasir Özen

Türkü madde planında kurtardığını iddia eden ve daha sonra Türk’e zorla batının eskilerini giydiren güruh ve ondan önceki Tanzimat soytarıları ve Kanuni’ye kadar uzanan kanların donduğu, aşkın sandıklarla unutulduğu dönemde olan ve İslam’ın iç yüzünden bir haber yaşayıp üzerine bir de en sonunda İslam’ı çöpe atmayı modernleşme, medenileşme olarak gören küfür saftalarının en büyük düşmanı Büyük Doğu’dur.

“Biz nefsimizde hohlaya hohlaya buz dağını erittik, şimdi ortalık çamurdan geçilmiyor” der üstat Necip Fazıl Kısakürek. Bir başka konuşmasında ise, “Biz bu davanın bayraktarıyız, ötekileri ise laf azanı” derken aslında ortalığı saran sahte şeyh tiplerinden ve onları takip eden çeyrek müminlerden bahseder. Tüm kavga Büyük Doğu’nun sırtındayken onun karşısına geçip, “ben bu kavganın içindeyim” demesine rağmen tek yaptığı nefsine pay çıkartmak olan ve saf Müslüman ahaliyi de bezdiren bu tip ve zümreler hiçbir zaman gerçek Müslümanlarla ve ALLAH dostlarıyla bir araya gelmezler. Onlardan kaçarlar.

Necip Fazıl Kısakürek’e göre gerçek Müslüman ve ALLAH dostu, ne cennet tasası ne cehennem kaygısı… Yalnız Allah rızasındadır. Onların tek umutları tek menzilleri orasıdır. Necip Fazıl Kısakürek bu hakiki müslümanların İhlasını şöyle anlatır. “Cehennem olmasa da şerden yılacak insan… ve cennet de olmasa namaz kılacak insan “”sonunun ne olacağını bakmadan mükafatın yahut cezanın varlığına yokluğuna bakmadan kulluk şuurundadır. Hakiki Müslüman Büyük Doğu da bu Müslümanlarca vücut bulmuş bir cemiyettir.

“Büyük Doğu” İslam’ın kapısında küfre havlayan bir köpektir, bir köledir ve asla azad kabul etmez.

 

Musab Yasir Özen

www.musabyasirozen.com.tr

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerik korunuyor !!!