Emrah Sağlık

GERÇEK MİLLİYETÇİLİK NEDİR / Emrah Sağlık

GERÇEK MİLLİYETÇİLİK

Yurt birliği’ni ve ülke bütünlüğünü esas alır.
Aynı topraklar üzerinde yaşayan insanların kültür birliğini gerçekleştirip kendi has kültürlerinin farklılıklarını dillerini, zenginlik olarak görgü oluşan maddi ve manevi değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasını hedefler, ırkçılığı kesinlikle reddeder barışçıl ve insancıldır.

Gerçek milliyetçilik ne kadar iyi güzel bir kavram aslında değil mi? Ama bu kavramı ırkçılık yapmak pis siyasi emellerine alet edip gerçek yüzlerini emellerini gizlemek için kullanıp halkları sömürmekteler.

Özellikle bu kavramı Türk Milliyetçiliği yapıyorum diye kullanıp asıl kötülüğü asıl Türk Halkına yapıyorlar. Uyan! Ey Ülkem! Ey Türk Halkı mecliste grup toplantısında Hamas Terör Örgütüdür Diyenler bugün de 100 yıllık Türk, Kürt kardeşliğine ekilen fitne tohumundan kurtulacakken buna karşı çıkmaktalar. Bunu da Türk Milliyetçiliğini, şehitlerimizi, acılarımızı kullanarak yapıyorlar. Aslında bu fitne tohumlarını ekenlere hizmet etmiyorlar kendi çıkarları için kandan beslenip Türk‘ü, Kürd‘ü, Arap‘ı sömürmek için milliyetçiliği kullanıyorlar. Şöyle ki Hamaslı mücahit kardeşlerimize Terörist diyenler Arap kardeşlerimizi bize düşman etmeye çalışıyorlar. Türk’e milli birlik kardeşlik süreci ile 1000 yıldan fazladır. Kardeş olan Türk ve Kürt arasındaki nifakı bitirecekken buna karşı çıkıyorlar. Asıl Türk düşmanı bunlar çünkü, tarih boyunca beraber savaşmış, yaşamış din kardeşimi çok sinsice ırkçılık yapıp ayrıştırıp birbirlerine düşman etmeye çalışıyorlar.

Emrah Sağlık

İşte artık uyanma zamanı, uyanın Ey Türkler! Ey Kürtler! Ey Araplar! kim ki sahte milliyetçilikle veya farklı süslü söylemlerle acılarınızı, duygularınızı, sömürüp kullanarak bu yüreği üç ırkı ırkçılık yaparak birbirini düşürmeye çalışıyorsa asıl düşman odur.

ALLAH (c.c) HÜCURAT suresi 13 ayette şöyle buyuruyor ki: ey insanlar doğrusu biz sizi bir erkek bir kadından yarattık ve birbirinizle tanışmanız için kavimler ve kabilelere ayırdık. Resulullah Efendimiz (S.a.v) ise veda hutbesinde şöyle buyurmuştur: “Arap‘ın Acem‘le, Acem’in Arap’a hiçbir üstünlüğü yoktur.” O dönemde Arap olmayan bütün halklara genel kavram olarak Acem denirdi. Yine Resulullah Efendimiz (S.a.v)’in ırkçılık konularında bir çok hadis-i şerif-i bulunmaktadır. Hatta çok ufacık ırkçı olarak söylenen tabirler de bulunan Sahabe‘lere “Sende cahiliyeden kalma var” diye buyurmuştur. İşte böyle yüce bir dinin mensubu nasıl ırkçılık yapar.

Ülkemizdeki milli birlik kardeşlik sürecini başlatan destek veren tüm siyasi liderlerden ve halkımızdan Allah razı olsun. Karşı çıkanlara ise Allah bildiği gibi yapsın…!

 

Emrah Sağlık              

www.musabyasiozen.com.tr

 

EBÜ EYYÜB EL-ENSARI (R.A.)

EBÜ EYYÜB EL-ENSARi (R.A.) / MUSTAFA ÖZEN

EBÜ EYYÜB EL-ENSARİ (R.A.)

Mustafa Özen

Resulullah ( s.a.v.) Medine’yi Münevvere‘de bir kuşluk vakti Hazreti Ebu Bekir’i Sıddık ve Hazreti Ömer’ül Faruk ile beraber Ebu Eyuubi Ensari hazretlerinin evine gittiler. Bahçede çalışmakta olan Ebu Eyuubi Ensari  hazretleri Resulullah’ın (s.a.v) sesini işitip koşarak eve geldi. “merhaba ya Resulullah! Arkadaşlarınızla beraber hoş geldiniz, safa geldiniz.” Diyerek karşıladı, hurma ağacından kopardığı bir salkım ile geldi. Salkım da üç çeşit hurma vardı. Hazreti Resulullah efendimiz “Ya Eba Eyyüb! bu salkımdaki kuru hurmaları ayır”  buyur’unca ya Resulullah! Emir sizindir.ancak, size hayvan kesip et ikram edeceğim” dedi. Resulullah da: “ eğer hayvan keseceksen sağmal hayvan kesme “ buyururdu. Eyyubi ensari Radiyallahu Anh oğlak kesti. Hanımı ümmü Eyyüb (r.a) da yarısını söğüş yaptı diğer yarısını da kızarttı. Etleri ekmeğin üzerine koyup sofraya getirdi. “ Ya Resulullah, buyrunuz dedi. Resulullah (s.a.v):  “ Ya Eba Eyyüb! Bu ekmek ile etten bir parça da kızım Fatıma’ya gönderin. Biliyorum ki, epey zamandan beri Fatıma bu yemeği yememiştir.” Sofra kalktıktan sonra peygamberimiz “ bütün bu nimetler, ekmek, et, hurma, taze hurma ne güzel . Bu nimetler şükür ister. Buyurup ağladılar. Nefsim, yed-i kudretinde olan Allahu Tealaya yemin ederim ki, bu nimetler yüzünden, yarın kıyamet gününde Sual olunacaksınız… Buyurdular.

 

Hazreti Ebu Eyyüb Ensari Bedir, Uhud, Hudeybiye ve diğer gazvelerde bulundu. Hazreti Ebu Eyyub Ensari (r.a) Cemel ve sıffın vakalarında Hz. Ali’nin (k.v.) kumandanları arasında idi. M. 670 de Kostantiniyye’nin (İstanbul) Fethi için Hz.Muaviye‘nin gönderdiği orduya iştirak etti. Hz. Eyyüb-i Ensari Muhasara sırasında hastalandı. Hasta yatağından harbin seyrini takip ediyordu. Ordu kumandanı Yezid Bin Muaviye kendisini ziyaret etti. Yezid’in ziyaretinden memnun olan Ebu Eyyüb Ensari peygamber efendimizin Kostantiniye’de kalenin yanında Salih bir zat defn olunacaktır. Hadisi rivayet etti: “ şayet burada vefat edersem cenazemi ordunun gidebileceği yerin en ileri noktasına defin edin”  şeklindeki vasiyeti yerine getirildi.

 

Mustafa Özen

Mübarek kabirleri 1453 yılında Kostantiniyye (İstanbul) nin fethinden evvel Akşemseddin (k.s.) hazretleri tarafından keşfedilmiştir.

 

 Mustafa Özen 

www.musabyasirozen.com.tr      

 

 

 

 

 

error: İçerik korunuyor !!!