Halil Kantarcı
“Fikri Yaşamak,Yaşamayı Fikir Bilmek”
Hak, hakikat yolundaki mücadelesinde henüz 16 yaşındayken bedel ödemeye başladı; “Halil Kantarcı”, Türküm ve Müslümanım diyenlerin birbirlerine selam vermesinin dahi suç sayıldığı 28 Şubat döneminde. Mahallesi’ndeki meyhane, pavyonlara saldırdı gerekçesi ile idamla yargılanmaya başlamıştı, Halil Kantarcı’nın 16 yaşında olması bile bir şeyleri değiştirmemişti.
“Hakikati ve adaletin yanında ürkek ve çekimser durulmaz. Adalet duygusu ihya eder insana, bir çok hayrın vesilesidir. Bu duyguyu unutmasınlar”. Diyen ve bunu düstur edinen Zara’nın evladı. Asla dönmedi davasından gençliğini bıraktığı ceza İnfaz kurumu ndan. Yüreğini vatan sevgisi ile dolu şekilde hak yoluna adadı ömrümü “Halil Kantarcı” Ben değil biz hassasiyeti ile. 15 Temmuz hain darbe gecesinde, kalleşlerin karşısında kutlu davanın bayraktarlığını yapmak da nasip oldu Halil’e.
Ayşe Kardeşimizle helalleşti, Ali cihad’ını, Zeynep serra’sını , Ömer Tarık’ını kucakladı. Onları önce Allah’a sonra vatana emanet ederek. “Ya dostları sevindirecek bir hayat ya da düşmanları korkutacak bir diyerek Hakk’a yürüdü yiğit Halil Kantarcı.
Halil söyledi hal diliyle; bre gafiller, dualarında Allahu Tealadan şehadet isteyenlere karşı durabilir misiniz hiç! Seccadesi verilmedi için nice zulümlere maruz kalanların ruhlarına işler mi kurşunlarınz! Allah’tan başka hiç kimseye başını eğmeyenler, yılanlara, akrepleri, çiyanlara boyun mu büker! Onlar öyle kahramanlardır ki fikirleri, amelleri, amaçları yaşamaya devam eder bedenleri terk etse bile. Şehadetinden sonra dahi hakka hizmete devam etti Halil. Şehidin duası karşılıksız kalmadı. Kabul oldu dualari Halil’in Sri Lanka’daki sıcak bir yuva oldu ümmetin yetimlerine besmelesini çektiği yetimhane hayatını paralel hainlere mücadeleye adayan Halil’in yetimleri de emanet millete ve ümmete…
Sadi Onurcan Başkan